7 Mart 1956’da Canoga Park’ta doğan Bryan Lee Cranston gelecek vaad eden bir aktörün çocuğuydu. Çocukluğunun büyük bir kısmını babası Joe’nun çok istedigi film yıldızı olma hayaline kavuşamayan babasını izleyerek geçirmiş.
Babası şov dünyasına elveda dese de, kazancındaki istikrarsızlık evliliğini ve ailesini büyük ölçüde etkilemekteydi. Bryan Carston 12 yaşında ailesinin boşanmasına kısa bir süre sonra da evlerine haciz gelmesine şahit oldu. Tüm bu yaşananlar üzerine Cranston ve erkek kardeşi Kyle büyük anne ve büyükbabasının yanına taşınarak 1 yıl orada yaşamak zorunda kaldı. İki kardeş babalarını 10 yıl boyunca görmedi.
Okul hayatında Carston iyi bir öğrenci ve kendinden emin olmayan bir atlet, yetenekli ama özgüven eksikliği yaşayan bir çocuktu. O dönemlerdeki çekingenliği ve sessizliğinin onu tam anlamıyla kenara ittiğini söyleyen Carston, 16 yaşındayken Los Angeles Polis Departmanı Gezici Kolluk Kuvvetleri programına katıldı. Sınıfında başarısıyla hızla yükselen Carston, gözlerini bir siyaset bilimi diploması alarak kariyerine bir polis olarak devam etme yönüne çevirdi. Ancak rehber öğretmeni seçmeli ders alması gerekliliğinden bahsettiğinde Cranston oyunculuk dersini seçmiş ve hızla içindeki cevheri keşfetmişti. 1976 yılında liseden mezun olduğunda kolluk kuvvetlerinde hayallerinin işini yapmak yerine erkek kardeşi Kyle ile birlikte 2 yıl boyunca yalnızca kısa süreli işler yapmak için mola verdikleri bir motosiklet gezisi yaptılar. Ardından iki kardeş oyuncu olabilmek için Kaliforniya’ya döndü. Babası gibi film yıldızlığı hayalleri olmasa da, neredeyse onun geçtiği yollardan geçti. Bunların arasında reklamlar hazırlamak ve Airwolf and Murder, She Wrote şovunda yer almak var.
1990ların sonlarıyla birlikte Cranston küçük çaplı kariyerinde saygınlık kazanmaya başlamıştı. Bu dönemde Seinfeld ve King of Queens dizinlerinde aldığı rollerin yanı sıra, 1998 yılında Tom Hanks’in mini televizyon dizisi From the Earth to the Moon ‘da Buzz Aldrin’i oynadı. Aynı yıl ünlü dram filmlerinden Saving Private Ryan (1998) filminde bir Amerikan albayını canlandırdı.
2000 yılında tiyatro oyunu Hal’de şımarık üç çocuğun babası rolünü üstlendiğinde kariyeri büyük ivme kazandı. Ancak büyük patlamayı FOX’ta yayımlanan Malcolm in the Middle dizisiyle yaptı. Dizideki rolü 3 emmy ödülü adaylığı kazandırdı.
Malcolm in the Middle ‘ın bitmesinden sonra yeni bir proje arayışında olan Cranston, 2006 yılında Breaking Bad’in senaryosuna göz atma fırsatı buldu. Projenin yaratıcısı Vince Gilligan, Cranston ile 1998 yılında yönetmen ve oyuncu olarak bir bölüm birlikte çalıştıkları The X-Files setinde tanıştılar. Bu yeni proje için parçaları yerine koymaya başladıkça Gilligan, Cranston’u projenin merkezine oturtmaya başladı. Akciğer kanseri teşhisi konulmuş ailesine yeterli miktarda para bırakabilmek için meth pişirmeye başlayan lise kimya öğretmeni Walter White.
Cranston, senaryoyu okuduğu anda White’ı okumaya karar verdiğini çünkü rolün onun hayatını değiştireceğini anladığını söylüyor.Cranston için dizinin etkisi gerçekten de öyle oldu. Eleştirmenler 2008 yılında yayımlanan dizi için “TV’nin en iyilerinden biri” yorumunu yaparken Cranston, Bill Cosby dışında 3 yıl üst üste en iyi erkek oyuncu ödülünü alan tek oyuncu oldu. Cranston 2014 yılında dizinin final sezonundaki performansıyla bu ödülün dördüncü kez sahibi oldu. 2013 yılında Cranston, Oscar ödüllü senarist ilgili bir biyografik filmde Dalton Trumbo olarak rol aldı. Cranston ayrıca All The Way oyunuyla tiyatroda da yer bulmuştur.
2015 yılında beklenen filmleri arasında; Get a Job ve Trumbo yer alıyor. 2016 yılı için ise Infiltrator, In Dubious Battle filmlerinde yer alacağı ve Kung Fu Panda 3 filminde sesine yer verileceği duyuruldu. Cranston günay Kaliforniya’da ikinci eşi Robin Dearden ile birlikte yaşıyor. Çiftin Taylor Deardan adında bir kız çocukları var.
Sen nasıl bir kralsın bee
breaking bad'i izleme fırsatım olmadı ama Malcolm in the Middle dizisinde çok başarılı bir oyuncuydu:)